Bir Endülüs Yahudisinden Osmanlı Başdefterdârlığına: Abdüsselâm el-Mühtedî el-Muhammedî ve Risâletü’l-Hâdiye’si Üzerine Bir Araştırma

Osmanlı devleti, kendisinden önceki İslam toplumları gibi kuruluşundan yıkıldığı ana kadar çok sayıda dinî ve etnik farklılıkları içinde barındıran bir devlet olmuştur. Başlangıcı Kur’ân’ın inişine kadar götürülen, İslam dışı dinleri (daha çok da aynı dinî geleneği paylaşan Yahudilik ve Hıristiyanlı...

Full description

Saved in:  
Bibliographic Details
Published in:Oksident
Subtitles:A Study on Abdussalām al-Muhtadī al-Muhammadī and his Risālat al-hādiyah
Main Author: Aydin, Fuat (Author)
Format: Electronic Article
Language:Turkish
Check availability: HBZ Gateway
Journals Online & Print:
Drawer...
Fernleihe:Fernleihe für die Fachinformationsdienste
Published: Muhammet Tarakci 2020
In: Oksident
Further subjects:B tebşîr
B Osmanlı Yahudileri
B tahrîf
B Endülüs Yahudileri
B Reddiyeler
B Abdüsselâm el-Mühtedi
B nesḫ
Online Access: Volltext (lizenzpflichtig)
Volltext (lizenzpflichtig)
Description
Summary:Osmanlı devleti, kendisinden önceki İslam toplumları gibi kuruluşundan yıkıldığı ana kadar çok sayıda dinî ve etnik farklılıkları içinde barındıran bir devlet olmuştur. Başlangıcı Kur’ân’ın inişine kadar götürülen, İslam dışı dinleri (daha çok da aynı dinî geleneği paylaşan Yahudilik ve Hıristiyanlığı) eleştiren ve Hz. Peygamber’in bu dinlerin metinlerinde haber verildiğini ortaya koymaya çalışan bir literatür oluştu. Reddiye literatürü olarak adlandırılan bu gelenek, Osmanlı döneminde de ortaya koyduğu örneklerle varlığını devam ettirdi. On dokuzuncu yüzyıla kadar bu tür metinlerin çok azı Müslümanlar, önemli bir kısmı ise Yahudi ve Hıristiyan kökenli mühtediler tarafından kaleme alınmıştır. Genelde konjonktürel olan bu metinlerden biri de, Başdeftarlığa kadar yükselen, Endülüs kökenli bir Yahudi olan Abdüsselâm el-Mühtedi tarafından kaleme alınan Risâletü’l-hâdiye adlı risâledir. Eser, Yahudi Osmanlı da sayılarının ve toplumsal görünürlüklerin artmaları bağlamında kaleme alınmıştır. Kendisinden sonra yazılanlar üzerinde önemli bir etkisi görülür. XIX ve XX. yüzyılda hâlâ kullanılmaya devam eden metin Yahudilikteki neshin varlığını, Hz. Peygamber’in Kitab-ı Mukaddes’te müjdelenmesi ve Tevrat’ın kelimelerinin değiştirilmesi ve ona ilaveler yapılması meselelerini ele alır.
Like the Islamic societies before it, the Ottoman Empire has been a state harboring a significant amount of religious and ethnic differences from its beginning until its collapse. Criticizing the non-Islamic religions (mostly Judaism and Christianity, which share the same religious tradition) is acknowledged to be started with the revealing of the Quran. By time from this critizing a literature has emerged that tries to reveal that the prophet was mentioned in the texts of these religions. This tradition, which is called the Reddiye literature, continued its existence in the Ottoman period with the examples it produced. Until the nineteenth century, a significant part n such texts were written by Muslims, and by converts of Jewish and Christian origin. One of these texts which are generally conjunctural, is the Risâletü’l-Hâdiye. İt was written by an Andalusian Jew, Abdüsselâm al-Mühtedi who rose to the position of Başdeftar. The work was written by an Andalusian Jew, in the context of the increase in numbers and social visibility in the Jewish Ottoman. He is seen to have a significant impact on what was written after him. The text, which is still used in the nineteenth and twentieth centuries, explains the existence of abrogation (nesḫ) in Judaism. It deals with the proclamation (tebşîrât) of the Prophet in the Bible and changing (taḥrîf) the words of the Torah and adding supplements to it.
ISSN:2687-2749
Contains:Enthalten in: Oksident
Persistent identifiers:DOI: 10.5281/zenodo.4309779